Daha önce Oslo’yu tanıttığımız rehber serimizde bu sefer ki durağımız Amsterdam. Amsterdam’ın Hollanda’da bulunduğunu herkesin bildiğini varsayıp dilinin de Flamenkçe olduğunu sözlerimize ekledikten sonra rehbere başlangıç verelim. Genelevlerin yasal olduğu Amsterdam’da ilk durağınız Red Light District olmalı. Sınırsız eğlenceye sahip olabileceğiniz bu noktada inanılmaz deneyimler yaşayabilirsiniz.

Eğer burayı gezdiyseniz ardından Hollanda Evleri ve Amsterdam Kanallarını gezmeniz gerekmektedir. Muhteşem bir mimariye sahip olan bu inşalar şehrin her tarafını sarmışken burada güzel bir tekne turu yapabilir, saatlerce zaman geçirebilirsiniz. Hollanda Evleri’ni en iyi görebileceğiniz bölge de Begijnhof’dur. Özellikle The Wooden House’u ziyaret etmenizi öneririz. Bu yazımızda sizlere önereceğimiz son yer ise Dam Meydanı olacak. Amsterdam’ın tam kalbinde bulunan bölge İstanbul’un Taksim Meydanı ile eş değer bir yer tutuyor desek yanılmayız. Gezmeniz gereken yerler arasında ayrıca Vondelpark, Rembrantplein ve Leidseplein. Bunların çoğu şehrin en ünlü meydanlarında olurken alışveriş ve hatıra eşyası için de güzel bir noktadır. Ayrıca Van Gogh Museum ve Rijks Museum’a da gitmeyi unutmayın.