Trabzon gezilecek yerler, Karadeniz Bölgesi’nin DoÄŸu Karadeniz bölümünde yer alan Trabzon ilinin merkezi olan bir ÅŸehirdir. Karadeniz sahili ile Zigana daÄŸları arasında yer almakta olup yüzüölçümü açısından az bir alan kaplamasına karşın nüfus ve ekonomi açısından Karadeniz Bölgesi’nin önde gelen ÅŸehirlerinden biridir.
Trabzon Müzesi: Bir manastır kilisesi olan Trabzon Ayasofya Kilisesi, Trabzon KommenosİmparatorluÄŸu’nun önemli krallarından Manuel’in zamanında (1238-1263 yılları arasında) inÅŸa edilmiÅŸtir. Çan Kulesi Kilisesi’nin batı tarafındadır ve 1427 yılında yapılmıştır.
Kilisenin kuzeyinde bulunan üç apsisli ÅŸapel kalıntısı daha erken bir döneme ait olmalıdır. Yapı, Trabzon, Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilince camiye çevrilmiÅŸ ve vakıf eser olmuÅŸtur. 1958-62 yılları arasında ise Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün teklifi ile aynı genel müdürlük ve İngiltere Edinburg Üniversitesi’nin iÅŸbirliÄŸi sonucu restore edilerek, 1964 yılından sonra müze haline getirilmiÅŸtir.
Uzun Göl: Trabzon’a 99 Km. ve Çaykara ilçesine 19 Km. uzaklıkta, deniz seviyesinden 1090 m. Yükseklikte bulunan Uzungöl, dik yamaçları ve muhteÅŸem orman örtüsü ile Alplerin güzelliÄŸini geride bırakmaktadır.
Vadinin ortasında bulunan ve yamaçlardan düşen kayaların Haldizen deresinin önünü kapatmasıyla oluÅŸmuÅŸ göl “Uzungöl” olarak bilinir ve çevreye aynı ad verilmiÅŸtir. Özellikle yakınındakı “serah” köyünün yöreye uygun tarzda yapılmış eski ahÅŸap evler, doÄŸanın güzelliÄŸini tamamlar.
Yerli ve yabancı turistlerin büyük ilgisini çeken Uzungöl, sahip olduğu turistik potansiyeli bakımından çok zengindir. Çevrede trekking, kuş gözlem, botanik amaçlı turların yanı sıra daha yükseklerdeki dağların arasındaki göllere veya yakınlarındaki Şekersu, Demirkapı, Yaylaönü gibi diğer yaylalara geziler düzenleme olanağı vardır. Yaban hayatı bakımından Uzungöl çevresindeki dağlarda ayı, kurt, yaban keçisi, tilki, Kafkas dağ horozu gibi hayvan türleri barınmaktadır.
Atatürk Köşkü: SoÄŸuksu semtinde küçük bir çam korusu içinde yer alıp 20.yüzyılın hemen başında yaptırılmış, Atatürk 1934 ve 1937 yıllarında Trabzon’u ziyaretlerinde bu köşkte konuk edilmiÅŸtir.Onun ölümünden sonra Trabzon Belediyesi tarafından, dönemde kullanılan eÅŸyalarla dekore edilerek, Atatürk Müzesi olarak ziyarete açılmıştır.Avrupa mimari tarzında inÅŸa edilen köşk üç + yarim karetaÅŸ bir yapıdır. Dıştaki taÅŸkın saçaklarda ahÅŸap, içte tavanlarda alçı süslemelere yer verilmiÅŸtir. Ulu önderimiz 1937 yılında vasiyetnamesinin bir bölümünü bu konakta yazmıştır.
Ayasofya Müzesi: İstanbul’un Latinler tarafından iÅŸgal edilmesinden sonra kaçan ve Trabzon’da 1204 yılında yeni bir devlet kuran Kommenos ailesinden Kral I.Manuel (1238-1263) tarafından 1250-1260 yılları arasında yaptırılan ve bir manastır kilisesi olan Ayasofya adı “Kutsal Bilgelik” anlamına gelir.
Geç Bizans Kiliselerinin en güzel örneklerinden biri olan yapi, kare-haç planlı olup, yüksek bir kubbeye sahiptir. Kuzey, bati ve güneyinde revaklı üç kirişi bulunmaktadır. Yapı ana kubbenin üzerine değişik tonozlarla örtülmüş ve çatıya farklı yükseltiler verilerek kiremitle örtülmüştür.
Sümela Manastırı: Altındere Köyü sınırları içinde sarp bir tepenin orta kesimindeki mağara etrafında kurulmuştur. İlk oluşumu 4.yüzyıla kadar indirilirse de, bugün ayakta olan kalıntılar en erken 13-14.yüzyıllara aittir. Vadiden görülen dıştaki balkonlu kısım ise Osmanlı Döneminde, 19.yüzyıl ortalarında özellikle iç mekanlarda Türk mimarisi esas alınarak yapılmıştır.
Manastır topluluÄŸunu; ana kaya kilisesi (maÄŸara), iki sapel, ayazma, hizmet birimleri, keÅŸiÅŸ ve öğrenci odaları ile misafirhane oluÅŸturur. Ayrıca manastıra vadideki dereden su getiren kemerler dışta görülebilir. Kaya kilisesi ve ona baÄŸlı sapelin iç ve dış duvarları İncil’den alınan konuların iÅŸlendiÄŸi fresklerle kaplıdır. DoÄŸal konumu ve kültürel zenginliÄŸi ile dünyaca ünlü olan manastır, 1923 yılında boÅŸaltılmıştır.
Daha sonra geçirdiği yangın, doğa koşulları ve çeşitli yağmalar sonucu kısa sürede harabe halini almıştır. 1972 yılında ören yeri olarak ziyarete açılan yapıda Kültür Bakanlığınca başlatılan geniş programlı restorasyon çalışması devam etmektedir.
Vazelon Manastırı: Trabzon’un Maçka ilçesine 14.km uzaklıkta ve Kiremitli Köyü sınırları içinde, bir kayalığın önünde inÅŸa edilmiÅŸtir. İlk yapılışı daha erken bir tarihe inmesine raÄŸmen, bugünkü yapılar topluluÄŸu 14. ve 19. yüzyıllara aittir. Bir kilise, topluluktan ayrı olarak inÅŸa edilmiÅŸ bir sapel, üç katli öğrenci odaları ile çeÅŸitli hizmet birimlerinden oluÅŸur. Bugün oldukça tahrip edilmiÅŸtir.
St. Anna/Küçük Ayvasıl Kilisesi: Çarşı mahallesi Hartama sokaktadır. Trabzon’da ayaktaolan en eski kilise yapısıdır. 7. yüzyılda inÅŸa edilmiÅŸ, 9. yüzyılda onarım geçirmiÅŸtir. Üç apsisli, bazilikal planlı, küçük boyutlu bir kilisedir. İç duvarındaki fresklerin büyük bölümü tahrip olmuÅŸtur. Güneydeki giriÅŸ kapısının üzerinde Roma Dönemine ait kabartmalı mermer bir levha bulunmaktadır. Kültür Bakanlığına tahsisli olan yapı henüz restorasyon geçirmemiÅŸtir.
Bizans döneminde inşa edilen önemli kiliselerin çoğu Osmanlı Döneminde camiye dönüştürülerek kullanılmıştır. Bunların başlıcaları; Ortahisar Fatih Camii (eski Chrisakephalos Kilisesi) ve Yeni Cuma Camii (eski Evgenios Kilisesi) dir.
Trabzon’da camiye dönüştürülerek kullanılan diÄŸer ortaçaÄŸ kiliseleri; Çömlekçi Mahallesinde 14. yüzyıla ait St. Philip Kilisesi (Kudreteyn Camii), Pazarkapı mahallesinde küçük boyutlu St. Andrew Kilisesi (Molla Siyah Camii) ve Bahçecik mahallesinde bugün Küçük Fatih Camii olarak bilinen yine küçük boyutlu bir mahalle kilisesidir.
Cephanelik: Fatih Kulesi veya Irene Kulesi olarak bilinen ve kitabesi olmadığından hakkında kesin bir bilgi bulunmayan kulenin İmparatoriçe Irene (1340-1341) tarafından Trabzon aristokrasisinin toplantı yeri olarak yaptırıldığı söylenmektedir. Ayrıca Yıldız Sarayı albümünde fotoğrafları bulunan yapının, II.Abdülhamit tarafından, Fatih zamanından kalma bir yapının yerine yaptırıldığı da söylenmektedir.
25 m. YüksekliÄŸinde iç içe yer alan kalın duvarlı iki dairevi kuleden oluÅŸan binanın, 1877 yılında cephanelik olarak kullanıldığı bilinmektedir. Trabzon’un Ruslar tarafından iÅŸgali sırasında (1916-1918) da cephanelik olarak kullanılan yapı, 1918 yılında bir patlamayla hasar görmüştür.
Sera Gölü: Trabzon’un batı sahilinde ,ÅŸehir merkezine 8 km. uzaklıkta bulunan Yıldızlı Belediyesi sınırları içerisinde, denize 2 km. mesafededir.1950 yılında meydana gelen bir toprak kayması sonucunda oluÅŸmuÅŸtur.
Zağnos Paşa Köprüsü: Zağnos Paşa Köprüsü, fetihten hemen sonra 1467 yılında Trabzon Valisi Zağnos Paşa tarafından yaptırılan bu köprü eski şehrin batıya açılmasını sağlamıştır.
Hacı Kasım Camii: İlk camii Yavuz Sultan Selim’in Trabzon’daki valiliÄŸi sırasında defterdar olan Hacı Kasım tarafından 1531 yılında yaptırılmış ; bu caminin ihtiyacı karşılamaması üzerine 1842 yılında Vali Hazinedarzade Süleyman PaÅŸa tarafından yeniden inÅŸa ettirilmiÅŸtir.
Emir Mehmet Türbesi: GiriÅŸ kapısı üzerindeki kitabesine göre 1523 yılında Emir Mehmet isimli bir zat için yaptırılmıştır. Halen içinde 2 sanduka olup, diÄŸeri 1822 yılında ölen Hatuncuk Hatun Tekkesi Åžeyhi Osman Baba’ya aittir.
Memişoğlu Konağı: Sürmene ilçesinin 4 km. doğusundaki Balıklı mevkiinde yer alır. İki katlı, köşelerde çıkıntı yapan kademeli cepheli, geniş saçaklı, büyük bölümü taştan inşa edilmiş bir yapıdır. Bölgede taş ve özellikle ahşap işçiliği ile ünlüdür. İçte kapı kanatları ve tavan bezekleri yöresel ahşap işçiliğinin en mükemmel örneklerini sergiler. Kesin yapılış yılı bilinmemekle birlikte 18. yüzyıla tarihlenir.
Çal Mağarası: Çal mağarası, bir yer altı su kanalıdır. Mağaranın girişi geniş olmakla birlikte giderek daralmakta belli bir uzaklıktan sonra genişlik 1 m. Kadar düşmektedir. Tavan yükseklikleri kırık sistemlerine bağlı olarak büyük değişkenlik göstermektedir. Girişten sonra 200 m. De iki kola ayrılmaktadır. Sola ayrılan kol yaklaşık 125 m. Uzunluktadır. Bu kolun sonundaki odada dolinden gelen suyun aktığı bir baca vardır. Sağ kolun ulaşılabilen kısmı yaklaşık 300 m.dir. Bu kolun yaklaşık 60 m.sinde küçük bir göl ve çağlayan yer almaktadır.
Mağaranın içindeki yeraltı nehrinin taşıdığı su mevsimsel olarak değişmektedir. Derinlik kuru mevsimlerde 25-30 cm. arasında değişirken yağışlı mevsimlerde 50-75 cm. varmaktadır.